Pandemi sürecinde eğitimde sorun büyük
Eğitimde pandemi sürecinde yaşanan sorunları ele alan Antalya Kent Konseyi, yüz yüze ve uzaktan eğitimde yaşanan sorunlara işaret ederek, “Eğitimde sorun büyük” dedi ve çözüm önerilerini madde madde sıraladı.
Antalya Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu, “Covid-19 Pandemi Sürecinde Eğitim-Öğretim Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir çalışma hazırlayıp sorun tespiti yaptı ve çözüm önerilerinde bulundu. Türkiye’de 2020 yılı başlarında ortaya çıkan yeni tip korona virüsün (Covid-19), her aşamada eğitim-öğretimi sekteye uğrattığının vurgulandığı çalışmada, pandemi sürecinde öğrenci, öğretmen ve veliler açısından karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri sıralandı. Pandemi sürecinde eğitimde yaşanan sorunun büyük olduğu belirtildi, yüz yüze ve uzaktan eğitim için 2 ayrı başlık halinde uyarı ve çözüm önerileri yapıldı.
‘GEREKLİ HAZIRLIKLAR YAPILMADI’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), pandemi sürecine gerekli hazırlıkları yapamadan, 16.03.2020 tarihinde uzaktan eğitime başladığının hatırlatan Eğitim Çalışma Grubu, “Derslerin verilişi ve öğrencilerin eğitim-öğretime erişimi konularında sorunlar ortaya çıkmış, çözümler tamamlanmamıştır. Yeni dönemde eğitim-öğretim ile ilgili tüm tarafların tedirginlikleri sürmüştür. Pandemi sürecinde eğitim-öğretim için Türkiye’nin yaşadığı genel olan sorunlar ve çözüm önerileri, özelinde Antalya ili için de geçerlidir” tespiti yaptı.
‘ÖĞRENCİLER AÇISINDAN YAŞANAN SORUNLAR’
Uzaktan eğitimin söylenenin aksine beklenen verimlilik ve etkinlikte yapılmadığına işaret eden Eğitim Çalışma Grubu, öğrenciler açısından yaşanan sorunları şöyle sıraladı: “Uzaktan eğitimin tüm sorumluluk yükü, denetimsiz biçimde öğrenciye yüklenmiştir. Her öğrencinin uzaktan eğitimli ortama erişimi fiziki olarak yetersiz kalmıştır. Bazı öğrencilerin internetli ortamda bulunamaması, yeterli internet kapasitesine sahip olmaması verilen eğitim-öğretime ulaşmasını engellemiştir. Birden çok öğrencili ailelerde, her çocuk için görsel ve fiziki gereksinme yetersizliği derslere erişimi büyük soruna dönüştürmüştür. Verilen derslerin istenilen başka bir zamanda tekrarının izlenememesi ayrı bir sorundur. Uzaktan eğitim-öğretimde ekranda öğrenciyi derse bağlamanın ve ilgiyi canlı tutmanın zorluğu konusunda öğretmenler yeterince hazırlıklı ve donanımlı olamamışlardır. Her okulda fiziki mekanların ve öğrenci sayılarının eşit olmaması, verimi ve eşitliği bozan ana unsurlardan biridir.”
‘ÖĞRETMENLER AÇISINDAN DA DURUM ZOR’
Eğitim Çalışma Grubu, pandemi sürecinde eğitimde durumun öğretmenler açısından da zor olduğuna işaret ederek, şu görüşlere yer verdi: “Yüz yüze ve uzaktan eğitimlerin aynı anda yürütülmesi, yüz yüze eğitimin bölünmüş sınıflarda tekrarı, uzaktan eğitimin tanımlı zamanlar dışında da devamı, öğretmeler açısından ilgi ve heyecanı azaltıp verimliliklerini düşürebilir. Ülkenin eğitimde en önemli sorunlarının başında, aynı dersi veren öğretmenlerin kadrolu, sözleşmeli, ücretli olarak farklı konumlarda olmalarıdır. Hiçbir zaman ülkenin eğitim-öğretimi geçici kadrolarla çözümlenemez. Diğer yandan öğretmenlerin ek ders ve sözleşme ücretleri gelir kaybı olarak mağduriyet yaratmaktadır.”
‘VELİLER AÇISINDAN DURUM KARMAŞIK’
Pandemi sürecinde eğitimin veliler açısından durumunu da görüşen Eğitim Çalışma Grubu, “Veliler açısından durum karmaşıktır” görüşlerine yer vererek, şu tespitleri yaptı: “Her çocuk için internet ortamlı bilgisayar/tablet olanağı maddi olarak büyük sorundur. Ders takibi için fiziki ortam yaratılması da ayrıca sorundur. Çok çocuklu ailelerde durum daha ağırdır. Ayrıca pandemi sürecinin başından beri velilere dönük, çocuklarının eğitim-öğretimine nasıl katkı ve destek olacakları konularında bir çalışma yapılmamıştır.”
‘YENİ VE ÇAĞDAŞ BİR ANLAYIŞ ZORUNLUDUR’
Pandemi sürecinde, 2019-2020 bahar dönemi ve 2020-2021 güz dönemi eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde ortaya çıkan sorunların, aslında gerçekte çözümler için de ışık tuttuğunu belirten Eğitim Çalışma Grubu, “Ülkelerin geleceği, iyi eğitilmiş gençleri ile sağlanabilir. Bütün bilimsel çalışmalar göstermektedir ki bir ülkede yapılacak en değerli yatırım beşeri sermaye yatırımıdır. Türkiye geleceğini bir pandemi nedeniyle zayıflatamaz, zayıflatmamalıdır. Eğitim-öğretimin katılım ve denetim yükü, bu çocuk-öğrencilerin (18 yaş altı) omuzlarına yüklenmemelidir. Öğretmenlerin meslek heyecanı canlı tutulmalıdır. Türkiye’de bugünkü anlayışla yapılan eğitim-öğretim, 21’inci yüzyılın beşeri sermayesini geliştirmekten uzaktır. Yeni bakış açısı, yeni ve çağdaş bir anlayış hem gerekli, hem de zorunludur” ifadelerine yer verdi.
YÜZYÜZE EĞİTİM İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Eğitim Çalışma Grubu, yüz yüze eğitim için şu çözüm önerilerini sıraladı:
- MEB, okulların açık tutulması ve yüz yüze eğitim için çaba göstermelidir. Çünkü hiçbir uzaktan eğitim, gençliğin düşünen, soran-sorgulayan, özgür düşünceli, insan haklarına saygılı, farklılıklarla birlikte yaşama kültürü edinmiş, çevresine duyarlı, diğer canlılara dikkatli ve duyarlı, kendine-ailesine-ülkesine-insanlığa karşı sorumlu, toplumsal cinsiyet eşitliğini içselleştirmiş birey olma düşünce ve davranışlarını kazanmasını sağlayamaz!
- Yüz yüze eğitim için, öğrencilerin ve okulların/dersliklerin sağlığa uygunluk ortamları ve fiziki koşulları sağlanmalıdır.
- Kısa dönemde derslikler artırılamayacağı için sınıflar bölünmelidir. Artan öğretmen gereksinmesi için kadrolu öğretmen atamaları derhal yapılmalıdır! Sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasına derhal son verilmelidir!
- Aynı eğitim kademesindeki okullar arasında derslik başına düşen öğrenci sayıları eşitsizliği giderilmelidir. Velilerin okul tercihleri dikkate alınarak okul dönüşümleri gerçekleştirilmelidir.
- Öğretmenler velilerle ortak çaba ile öğrencilerin sağlık koşullarına uygun davranış eğitimi kazandırılmalıdır. Bu çabalar ailelerin de titizliğini kazandıracaktır.
- Öğretmenler bu alanda kendi okullarında hizmet içi eğitimden geçirilerek, kendileri ve öğrenciler için rol-model olabilmelidir.
UZAKTAN EĞİTİM İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Eğitim Çalışma Grubu’nun uzaktan eğitim için ise çözüm önerileri şunlar:
- Yazık ki yüz yüze eğitim koşulları sağlanamıyorsa, bu kez de uzaktan eğitimin uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar mutlaka çözümlenmelidir. Türkiye’nin uzaktan eğitim için (yükseköğretimde) yeterince deneyimi vardır, değerlendirilmelidir.
- Her kademedeki okulların her sınıfı için çağa uygun, laik ve bilimsel temelli müfredatlar hazırlanmalıdır. Buna göre konular ayrıntılı belirlenmeli ve kaydedilerek bir bilgi ve kayıt bankası oluşturulmalıdır. Gerektiğinde kopyalar hazır olmalıdır.
- Öğretmenler için yeniden etkin hizmet içi eğitimle uzaktan eğitim konusunda uygulama donanımları geliştirilmelidir.
- Tüm yurt çapında eğitimin tüm öğrenciler için ulaşılabilir, eşit, bedelsiz düzeyde olması sağlanmalıdır. Okula gitmeyen, o günkü dersi herhangi bir gerekçeyle kaçıran öğrenci için mutlaka ders tekrarına ulaşabilmesi sağlanmalıdır.
- MEB, uzaktan eğitim için yerel koşulları da dikkate alan alternatif çözümler planlamalı, üretmeli ve uygulamaya koymalıdır. Covid-19 hastalığının olmadığı/yaygınlığının kontrolde olduğu küçük yerleşim birimlerinde okullarda yüz yüze eğitim yapılmalıdır.
- Bu dönemde öğretmenlerin ek ders ücretleri ve özlük hakları, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak ve mağduriyet yaratmayacak biçimde korunmalı ve yerine getirilmelidir.
- Atamalar yapılıncaya kadar sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin gelirleri artırılmalıdır.
- Mutlaka veliler için bir program hazırlanmalı, uzaktan eğitim için onlarla işbirliği yapılmalı ve sürece ortak edilmelidir.