DOYRAN MÜCADELESİ…

 

Bölge muhtarlarımızın Antalya Kent Konseyimize yapmış oldukları başvuru sonucu organize ettiğimiz toplantılar ve yine bölgede planladığımız toplantı  sonucunda büyük bir başarı elde edilmiştir. Üyelerimize, Yürütme Kurulumuza, üyemiz olan tüm kurum- kuruluşlarımıza, muhtarlarımıza, yöre halkımıza, basınımıza, emek veren herkese teşekkür ediyoruz. Önerilerimizin ilgili kurumlarca  dikkate alınması memnuniyet yaratmıştır.

ANTALYA KENT KONSEYİ

DOYRAN BÖLGESİNE YAPILACAK HES PROJESİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞ

Antalya’nın doğasını, tarımını, insanını ve en nihayetinde doğa tarım insan ekosistemi tehdit eden Doyran Regülatörü ve Hidroelektrik Santral (HES) projesine dair çekincelerimizi paylaşmak üzere buraya Antalya Kent Konseyi adına yerel dinamikler ile birlikte katılmış bulunuyoruz. Proje kapsamında yapılacak olan regülatör, bölgedeki su kaynaklarını cebri borularla enerji üretimi için kullanmayı hedeflemektedir. Ancak bu projenin, hem doğal ekosistemimize hem de yerel tarımsal üretimimize geri dönülmez zararlar vereceğini öngörmekteyiz. Proje ayrıca, 12. Kalkınma Planı’nda vurgulanan sürdürülebilir kalkınma ve kırsal kalkınma hedefleriyle ciddi bir tezat oluşturmaktadır.

Ülkemizin enerji bağımsızlığı hedefini destekliyoruz, ancak bu hedef, doğayı ve yerel halkı koruyan sürdürülebilir yaklaşımlarla sağlanmalıdır. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, Türkiye’nin kalkınma planlarında yer almaktadır ve bu doğrultuda projeler üretilmelidir. Doyran HES projesi, çevresel etki değerlendirme süreçlerinde yeterince analiz edilmemiş olup, yerel halkın çıkarlarına uygun bir çözüm sunmamaktadır.

Projenin en büyük çevresel tehditlerinden biri, Doyran Deresi’ni besleyen su kaynaklarının doğal akışını keserek bölgedeki ekosistemi ve biyolojik çeşitliliği bozacak olmasıdır. Doyran bölgesi, Antalya’nın zengin flora ve faunasına ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle endemik bitki türleri, bu projenin dört yılı bulan inşa ve işletme faaliyetleri sonucunda geri dönüşü olmayan bir yok oluşla karşı karşıya kalabilir. Bu bölge, Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin korunmasına yönelik yürütülen ulusal politikalar kapsamında önemli bir değere sahiptir.

Bu bağlamda, ülkemizin 12. Kalkınma Planı (2024-2028), biyolojik çeşitliliğin korunması ve çevre yönetimini güçlendirme projelerine vurgu yapmaktadır. Bu çerçevede, Doyran gibi doğal alanların korunması, biyolojik çeşitlilik envanterlerinin zenginleştirilmesi ve çevre mevzuatının güçlendirilmesi gerekmektedir. Doyran HES projesinin uygulanması, bu hedeflerle ters düşmektedir.

Antalya’nın tarımsal ekonomisi, su kaynaklarına dayalı olarak sürdürülmektedir. Doyran HES Projesi, bölgedeki tarım arazilerinin sulanmasında kullanılan su miktarını ve kalitesini ciddi şekilde düşürecektir. Özellikle, bölgedeki yayla ve ova seracılığı, narenciye üretimi ve Doyran Patlıcanı gibi yerel tarımsal ürünler, bu proje sonucunda büyük zarar görebilir. Proje kapsamında suyun önce bir dengeleme havuzunda bekletilmesi, sonra doğal akım yerine cebri borularla taşınarak enerji üretimi için kullanılması, hem tarımda kullanılan suyun kalitesini düşürecek hem de sulanabilecek arazi miktarını azaltacaktır.

  1. Kalkınma Planı’nda da vurgulandığı üzere, tarımsal üretimin artırılması ve su kaynaklarının etkin kullanımı esas alınmalıdır. Ancak Doyran HES projesi, sürdürülebilir su yönetimi yaklaşımlarını tehdit etmektedir. Ülkemizin 2053 vizyonunda, tarımsal milli gelir bakımından Avrupa’nın en büyük ülkesi olma hedefi yer alırken, bu tür projeler Antalya’nın tarımsal potansiyeline zarar vererek bu hedeflerin önünde engel teşkil edebilir.

Doyran ve çevresindeki aile çiftlikleri ve yerel tarım faaliyetleri, doğrudan bu su kaynaklarına bağımlıdır. Projenin hayata geçmesi, yerel halkın geçim kaynaklarını tehlikeye atacak ve bölgenin ekonomik ekosistemini sarsacaktır. Ayrıca, bölgede yaşayanların içme suyu erişimi de ciddi şekilde azalacak, bu da halk sağlığı açısından büyük riskler doğuracaktır.

  1. Kalkınma Planı, kırsal kesimde yaşayan gençlerin çalışma hayatına katılımını teşvik etmekte ve kırsal kalkınmayı canlandıracak projelere odaklanmaktadır. Ancak Doyran HES gibi projeler, kırsal ekonomiyi zayıflatacak ve tersine göçü teşvik eden yaklaşımlarla çelişecektir.

Antalya’nın tarihi miraslarından biri olan Kelbessos Antik Kenti, uzun yıllardır yeterli arkeolojik kazı çalışmalarının yapılmadığı ve topluma kazandırılamadığı bir kültürel değer olarak göz ardı edilmektedir. Bu tarihi kentin potansiyeli, bölgenin kültürel turizm açısından gelişmesine ve bölge halkına ekonomik fırsatlar sunmasına katkı sağlayabilecek durumdayken, ihmal edilmesi büyük bir kayıptır. Kelbessos’un kültürel ve turistik bir çekim merkezi olarak değerlendirilmemesi, bölge halkı için alternatif bir ekonomik kalkınma projesinin hayata geçirilmesinin önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Özellikle 12. Kalkınma Planı’nda kırsal bölgelerin ekonomik ve sosyal canlanmasını sağlayacak projelere vurgu yapılırken, Kelbessos gibi kültürel mirasın turizme kazandırılması hem yerel halkın refahını artıracak hem de çevrenin sürdürülebilir kullanımını destekleyecektir. Ancak Doyran HES gibi projeler, bu potansiyelin değerlendirilmesini tehdit etmekte, bölgenin tarihi ve doğal kaynaklarının bütünsel bir kalkınma stratejisi ile ele alınmasını zorlaştırmaktadır.

Karadeniz bölgesinde gerçekleştirilen HES projeleri, doğaya ve yerel ekonomiye verdiği zararlarla sıkça eleştirilmiştir. Bununla beraber Kova örneği hepimizin gözü önündedir. Ekosistem dengelerini bozan bu projeler, Antalya gibi tarımsal üretimin ve doğanın büyük önem taşıdığı bir bölgede tekrar edilmemelidir. 12. Kalkınma Planı, doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, enerji projeleri doğaya zarar vermeyen ve yerel ekonomiyi destekleyen sürdürülebilir çözümlerle hayata geçirilmelidir.

Antalya Kent Konseyi olarak, Doyran Regülatörü ve HES Projesi’nin durdurulmasını

ve Antalya’nın doğal zenginliklerini koruyacak, sürdürülebilir enerji çözümlerinin değerlendirilmesini talep ediyoruz. 12. Kalkınma Planı’nda da belirtildiği üzere, çevre dostu kalkınma politikaları benimsenmeli ve bölgenin doğal kaynakları korunarak ekonomik kalkınması sağlanmalıdır.

Doyran’ın doğal yapısı, tarımsal potansiyeli ve su kaynakları, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli miraslardandır. Bu süreçte, akademik uzmanlar, kamu görevlileri ve bölgenin muhtarlarını, ilgili sivil toplum kuruluşlarını ve yerel halkın görüşlerini dikkate alarak vicdani ve bilimsel kararlar almasını bekliyoruz.

Saygılarımızla.

Adnan ÖZÇELİK                                                          Güray DOĞAN

Kent Konseyi Tarım Grubu Başkanı                         Kent Konseyi Çevre Grubu Başkanı

 

 

                                 

You May Also Like

ANTALYA KENT KONSEYİ TARIM VE ÇEVRE GRUPLARI DOYRAN BÖLGESİNE YAPILACAK HES PROJESİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ

ÇEVRE ÇALIŞMA GRUBU 5 HAZİRAN ÇEVRE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

Suyun Değerini Anlamak: Antalya Kent Konseyi’nin Su Krizi ve İşbirliği Çağrısı

TURİZM ÇALIŞMA GRUBU ARALIK AYI TOPLANTISINI YAPTI