Antalya Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu, günde 15 kez şeker ölçümü için parmakları delinen Tip 1 diyabetli çocuklar için çağrı yaparak, “Çocukların ve ailelerin yaşamını kolaylaştıran bir sensör aracılığıyla bu sorun çözülebilir” dedi.

Antalya Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu, Tip 1 diyabetli çocuklar için anlamlı bir çağrıda bulundu. Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Ozan Uzkut moderatörlüğünde yapılan toplantıda Tip 1 diyabetli çocukların yaşadığı şeker ölçümü ve insülin iğnesi sorununu ele aldıktan sonra konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Türkiye’deki 25 bin, Antalya il genelindeki 480 Tip 1 diyabetli çocuğun günde 10-15 kez düzenli şeker ölçümü yapmak ve insülin hormonunu dışarıdan iğneyle almak zorunda olduğu hatırlatıldı.

SENSÖR SGK KAPSAMINDA DEĞİL

Büyük kısmı okul çağındaki Tip 1 diyabetli çocukların, sürekli parmaklarını delmek, kan şekerlerini ölçerek, uygun dozda insülin iğne tedavisi yapmak zorunda olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Okul önlerinde çocuklarının kan şekerlerini ölçmek ve insülin yapmak için saatlerce bekleyen velilerin yanı sıra Tip 1 diyabetli çocukların da her gün onlarca kere parmaklarını delmek zorunda kalmaları yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Oysaki çocukların ve ailelerin yaşamını büyük ölçüde rahatlatacak bir yöntem olan cilt altına yerleştirilen sensör kullanılabilmektedir. Ancak tüm çağrılara rağmen sensör SGK kapsamına alınmadı. Amaç elbette sensör ve glikoz takip sistemlerinin SGK ödeme listesine alınmasıdır. Tip 1 diyabetli çocuklarımızın diyabetlerinin daha iyi yönetilerek organ kayıplarının önüne geçilmesi, çocuklarımızın sağlık açısından daha konforlu hayatlarını idame ettirebilmeleri zorunluluğu vardır” denildi.

4 İLDE ÖRNEK UYGULAMA

Açıklamada, Tip 1 diyabetli çocukların parmaklarını delmeden, cilt altına yerleştirilen sensör sayesinde günde 288 kez şeker düzeyi ölçümü yapılabilmesine olanak sağlayan cihaz için Tokat, Sivas, Kütahya, Uşak ve son olarak Muğla valiliklerinin öncül bir girişim başlattığı belirtildi. Valiliklerin yaptıkları protokollerle 4-18 yaş arasındaki Tip 1 diyabetli çocukların bir yıllık sensör ihtiyacını karşılama kararı aldığının kaydedildiği açıklamada, Alanya Belediyesi’nin de benzer bir uygulamayı hayata geçirdiği vurgulandı.

Tip 1 diyabet tedavisinde insülin hormonunun yerine konmasının hayati öneme sahip olduğu da vurgulanırken, “Tip 1 diyabetli çocuklarımızın her yemek öncesi 3 kez ve gece yatmadan önce 1 kez olmak üzere günde en az 4 kez verilecek insülin dozlarına karar vermek için glikoz düzeyini bilmeleri gerekmektedir. Tip 1 diyabetlilerde, glikoz bazen beklenmedik şekilde düşmekte ve bilinç kaybına yol açan şiddetli düşüklükler de olabilmektedir. Bu durumu önceden bilmek, hiç olmazsa hemen glikozu ölçüp gereğini yapmak çok acil ve çocukların sağlığı için önemlidir” ifadelerine yer verildi.

SENSÖR MALİYETLERİ YÜKSEK

Sensör sayesinde Tip 1 diyabetli çocukların ve ailelerinin psikolojilerinin düzeldiğinin kaydedildiği açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Sensör teknolojisiyle parmaklar delinmeden, cilt altından 5 dakikada bir şeker düzeyi ölçülebilmektedir. Fakat glikoz ölçüm sensörlerin maliyeti oldukça yüksektir. 14 gün kullanılan bir adet sensör şu anda 700 TL civarında ve ayda 2 tane kullanması gerekmekte, bu da ayda 1400-1500 TL gibi bir maliyet getirmektedir. Bugünkü hayat şartlarında ailelerin bunu karşılaması neredeyse imkânsızdır.”

DESTEK BEKLİYORLAR

Antalya genelinde 18 yaş altı 480 Tip 1 diyabetli çocuğun bulunduğu hatırlatılarak, “Bunun 437’si 4-18 yaş aralığında, 43’ü ise 0-4 yaş aralığındadır. Sensör kullanımı için önerilen yaş 4 yaş ve üzeridir. Antalya il merkezimizde ise 4- 18 yaş arası 260 Tip 1 diyabetli çocuğumuz bulunmaktadır. Bu 260 çocuğumuzun sensör ihtiyacını karşılayabilirsek çocuklarımız diyabetlerini daha kolay takip edebilecekler, arkadaşları ile aralarındaki hastalık farkını ortadan kaldırarak daha başarılı olacaklar ve ailelerinin yüzleri gülecektir. Tip 1 diyabetli çocuklarımızın parmakları delinmesin, parmak uçları acımadan kalem tutabilsinler diye Antalya Valiliğimizden ve belediyelerimizden 4-18 yaş arasındaki öncelikle okula giden çocuklarımızın sensörlerinin karşılanması konusunda destek beklenmektedir” denildi.